Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ihtiyaçları karşılamak | satisfy the needs f. | ||
The MHP standard satisfies the needs of interoperability and openness in this field. Multimedya Ev Platformu standardı, bu alandaki birlikte çalışabilirlik ve şeffaflık ihtiyaçlarını karşılamaktadır. More Sentences |
||||
Genel | ihtiyaçları karşılamak | meet the needs f. | ||
We must, therefore, concentrate on the amendments that, in practice, meet the needs of potential recipients. Bu nedenle uygulamada potansiyel alıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak değişiklikler üzerinde yoğunlaşmalıyız. More Sentences |
||||
Genel | ihtiyaçları karşılamak | address the needs f. | ||
Genel | ihtiyaçları karşılamak | fulfil the needs f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | temel ihtiyaçları karşılamak | meet basic needs f. |
Idioms | ||
Deyim | tüm ihtiyaçları/gereksinimleri karşılamak | tick all the boxes f. |
Deyim | tüm ihtiyaçları/gereksinimleri karşılamak | tick all the (right) boxes [uk] f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | bir ülkenin zenginleştikçe artan ihtiyaçları karşılamak için daha fazla doğal kaynak kullanması | affluence trap i. |